Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Balıklıgöl Nerede? Balıklıgöl’ün Hikayesi?

Mezopotamya şehirlerinden olan bölgenin tarihe tanıklık etmiş yerlerinden biridir Balıklıgöl. Milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan ülkemizde Balıklıgöl’de tarihi ve hikayesi bakımından çok etkileyicidir. Hilal-ür Rahman da denilen gölün nerede olduğu ve hikayesi merak edilenler arasındadır. Balıklıgöl’ü yerinde ziyaret etmek isteyenler nerede olduğu konusundan çok hikayesini merak etmektedir. İşte Balıklıgöl ile ilgili detaylar .

Balıklıgöl Nerede?

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Balıklıgöl Mezopotamya’nın da kültürel mirası olarak bilinen şehrindedir. Balıklıgöl peygamberler şehri olarak bilinen Şanlıurfa’dadır. Şanlıurfa’nın güneybatısında yer alan Eyyübiye ilçesinde bulunur. Ulaşım açısından da kolay olan Balıklıgöl’e Şanlıurfa’daki otobüslerle de gidebilirsiniz. Onun dışında kendi aracınız ile de gidebileceğiniz Balıklıgöl ulaşım sorunu yaşamayacağınız yerlerdendir. Ziyaretçisinin çok olması bakımından özellikle hafta sonları çok kalabalık olduğunu belirtmemizde fayda var.

Balıklıgöl’ün Hikayesi?

Balıklıgöl 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Şanlıurfa’nın tarihe tanıklık eden şehir olması bakımından öneminin yanında Balıklıgöl açısından önemi de büyüktür. Çünkü Balıklıgöl’ün öyle bir efsanesi vardır ki öğrenenlerin hayretler içinde kaldığı ve islamiyet’e inanan insanların din ile aralarındaki bağın daha da güçlü hale geldiği, hikayeyi bilmeyenlerin ise hikayeyi öğrenmek için can attığı bir yerdir. İşte o Balıklıgöl hikayesi…

Hazreti İbrahim’in Allah yolunda olması ve Allah’a ve İslam dinine olan bağlılığı herkes tarafından bilinmektedir. Allah iman aşkından dolayı h.z. İbrahime dostum anlamına gelen “Halilim” demiştir. Bunun üzerine Balıklıgöl’ün bir diğer adı zaten “Halil-ür Rahman” şeklindedir.

Nemrut, o dönemin kötü kalpli  ve zulüm saçan kraldır. Halkına yaptığı türlü zulümler ve kötülüklerle bilinir.Kendisini tanrı ilan eden Nemrut herkesin kendisine tapıp itaat etmesini istemektedir. Nemrut bir gece uyurken bir rüya görür. Gördüğü rüyaya sabah uyanınca kahinleri toplayarak anlatır. O dönemde kralların gördüğü rüyalar hep yorumlanıp ona göre yol çizilirdi. Rüyayı dinleyip yorumlamaya koyulan kahinler daha sonra Nemrut’un gördüğü rüyayı o yıl doğacak olan erkek çocuklarından birinin Nemrut’u öldüreceği şeklinde yorumlar. Bunu duyan Kral Nemrut o sene doğacak olan tüm çocukların öldürülmesini emreder. Bunu  duyan Hz ibrahim’in annesi hemen kaçar ve bir mağarada saklanır. Çocuğunu mağarada doğurup oraya bırakır.Bunun üzerine Hz İbrahim’i Bir ceylanın bulup süt verdiği söylenir. Daha sonra aradan 5 ay geçer ve Hz İbrahim’in annesi dayanamayıp tekrar oğlunun yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için mağaraya gider. 5  aylık olan İbrahim’in 15 yaşındaki görüntüsü annesini şok eder.Bunun üzerine yaşadığını görünce daha da şaşırmıştır. Daha sonra her gün oğlunu görmek için mağaraya gitmeye başlamış ve bir gün oğlunun bir ceylan tarafından emzirildiğini görmüştür.Bir gün Nemrut’un askerleri ava çıkmıştır. O sırada İbrahim’i görüp yakalayınca doğruca kralları olan Nemrut’a götürmüşlerdir. Nemrut İbrahim’i görünce çok sever ve onu evlat edinir. Hz İbrahim Nemrut’un halkına yaptıkları zulümleri yakında görür. Nemrut’un putlara tapışı ve halkını da putlara tapma konusunda zorladığını gören İbrahim kendi elleriyle yapılan bu putlara tapmanın bir faydası olmadığını ve o putların Allah olmadığını söyler. Halka her gün bu düşünceleri anlatan İbrahim halkın Nemrut’a korkusundan ağızlarını bile açamadıklarını görür.Bunun üzerine Nemrut’un evlaT edindiği Zeliha ona inanır. Ancak oda  Nemrut’tan  korkar. Zeliha İbrahim’e sevgi duymuştur. Zeliha’ya ve halka İbrahim’in söyledikleri haklı gelir ancak kimse ağzını dahi açamaz.Bunun üzerine İbrahim bir gün bir tören gününde ve ortalıkta kimsenin olmadığı herkesin törene gittiği günde tüm putları eline bir balta alarak ortadan ikiye ayırır. En büyük putun eline de o baltayı verip oradan çıkar.Törenden dönüşte gözlerine inanamayan halk görükleri manzara karşısında endişeye kapılır  ve hemen Nemrut’a haber verir. Rahiplerin düşüncesi üzerine bunu yapabilecek tek korkusuz kişi Hz İbrahim’dir. Nemrut Hz İbrahim’i bir kurulla yargılar. Ve şunları ekler görüyorsunuz ki balta en büyük putun elindedir, balta kimdeyse bu işi o yapmıştır. Hz İbrahim bu sözleri Nemrut’u daha da öfkelendirmiştir. Nemrut’ta bir taş parçası bir baltayı eline alıp bu işi nasıl yapsın diye çıkışır. Bunun üzerine Hz ibrahim’de ben de size onu anlatmaya çalışıyorum kendi elinizle yaptığınız size hiç bir faydası olmayacak olan bu  putlara adaklar adadığınız medet umduğunuz kendisinden iyilikler beklediğiniz bu şey tanrı ise neden eline bir balta alıp diğerlerini yok etmesin ki? der. Bunun üzerine Nemrut ve o an çevresinde kim vars Hz İbrahim’in üzerine yürür. Nemrut Hz  İbrahim’in yakılmasını emreder. Bu emri üzerine etraftan toplanan odunlar Balıklıgöl’ün olduğu yere yığılır ve o kadar çok odun vardır ki bir dağ görüntüsünü andırır. Nemrut’un kalesinin kuzey tarafına iki tane sütun yaptırılır. Bu iki  sütunun ortasına alınacak olan İbrahim’in oradan ateşe atılması kararlaştırılır. İbrahim’e sevgi besleyen nemrut’un evlatlık kızı Zeliha gece gündüz her gün her an babasına yalvarır ama taş kalpli Nemrut’un yüreği hiç yumuşamaz. Hz ibrahim sütunların arasına gerilen halat ile ateşe fırlatılır.Odun yığınlarının arasına düşer düşmez ise odunlar balığa dönüşür. Halil’ün Rahman adı verilen Gölü adı buradan gelir. İbrahim’e üzülüp gözyaşları döken Zeliha’nın da Zeliha’nın gözyaşları anlamına gelen Aynızeliha adındaki küçük gölü oluşturduğu söylenir. Balıklı göldeki balıkların üzerinin kara olmasının nedeni de balıkların yandığı için olduğu söylenir. İşte o meşhur Balıklıgöl hikayesi böyledir.

Şanlıurfa’da bulunan Balıklıgöl sadece tarihsel değil dinsel ve kültürel anlamda da önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden her geçen gün bölgedeki ziyaretçi sayısı artar.

İnanışa göre kutsal sayılan bu balıklar yenmez göl içerisinde ölen balıklar görevliler tarafınca toplanıp gömülür şeklinde ifadeler kullanılır.

Görülecek yerler arasında olan Balıklıgöl ziyaretçilerini memnun ediyor. Bunun yanında çevresinde bulunan restoran ve çay bahçeleri ile de her türlü esnaf kültürünü ziyaretçilerine tanıtma imkanı sağlıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir