Şelaleler gezilecek yerler açısından büyük ilgiyle karşı karşıya kalıyor. Gezginler şelale gezintilerinden farklı keyif aldığını dile getiriyor. Çoğu zaman sosyal medya da bile en çok konuşulanlar arasında olan şelaleler gündemde kalmayı başarıyor. İşte biz de bu nedenle gezip göreceğiniz yer alternatifleri olarak şelaleleri araştırmak istedik.Harbiye Şelalesi’nin nerede olduğunu ve şelalenin Antik çağlarda hangi isimlerle anıldığını ve şelalenin efsanesinin neler olduğunu sizler için araştırdık. İşte o detaylar…
Haarbiye Şelalesi Nerede ve Özellikleri Neler?
Öncelikle şunu söylemeliyiz ki Harbiye Şelalesi’nin oluş hikayesi hakkında kaynaklarda bilgile yoktur. Ancak şelalenin efsanesi vardır onu yazımızda detaylandıracağız. Şimdi Harbiye Şelalesi’nin hangi ilde olduğu sorusuna cevap verelim.
Şelale Hatay’ın Çağlayanlar bölgesindeki Harbiye’ye 8 kmlik yolla Antakya’ya bağlanmaktadır.Şelalenin antik Roma dönemlerinde isimleri farklılık göstermektedir. Kastalia, Pallas ve Saramanna olarak bilinen şelalenin günümüzdeki adı Harbiye’dir.
Harbiye Şelalesi’ni ziyaret sırasında insana huzur veren su sesleri size enerji depolayacaktır. Şelalede yemek yeme imkanınızın bulunduğunu unutmayın. Şelaledeki yemek olanakları bilinenin dışına çıkmıştır. Harbiye Şelalesi’ne gittiğinizde mutlaka yapmanız gereken bir şey ayaklarınızı suyun serinliğine bırakıp mükemmel kahvaltı ile güne başlamaktır. Şelalenin bu imkanı insanları kendisine hayran bırakıyor. Belirli bir seviyeye merdivenlerle çıktıktan sonra suyun içerinde bulunan masalarla ve hatta bazen suda bulunan ördeklerle birlikte kahvaltı keyfini kim deneyimlemek istemez ki. Tabi ben klasiklerden vazgeçmem diyenlerin de düşünüldüğü yerde normal taşların üzerine konulan masalarla da kahvaltı etmeniz mümkün. Kahvaltı da geleneksel Hatay zeytini, ezmesi, ekmeği, peyniri ile midenizi de mutlu edeceksiniz.
Şelaleye ulaşımda hayli kolay. Uzun Çarşı’daki minibüslere binip ulaşım sağlayabilirsiniz. Şehir merkezine yakınlığı bakımından avantajlı olan şelaleye kendi aracınız ile ulaşım sağlamanız da pek mümkün.
Şelalenin oluşumu sırasında vadinin güneyinde bulunan kaynaklar şelaleyi oluşturup daha sonra ise Asi Nehri’ne dökülmüştür.
Harbiye Şelalesinin Efsanesi Nedir?
Elbette çoğu önemli yerde olduğu gibi Harbiye’nin de bir efsanesi vardır. Efsaneye şöyle der;
Işık Tanrısı olarak bilinen Apollon Zeus’un oğludur. Apollon bir gün ırmağın kenarındaki bir kızla tanışır. İsmi Defne olan bu kız Apollon’un fazlasıyla ilgisini çekmiştir ve hoşuna gitmiştir .Apollon Defne ile konuşmak ister. Ancak bu durumda hisleri karşılıklı değil tek taraflıdır ve Defne aynı hisleri Apollon’a hissetmez.Apollon’un ısrarları üzerine Defne kaçmaya başlar ve Apollon ısrarla onu kovalamaya devam eder. Daha önceki hikayelerden bildiği üzerine Tanrılar ile beraber olan kadınların başının dertten kurtulmayacağı düşüncesi üzerine Defne Apollon’dan daha çok kaçmaya başlar. Ancak Apollon’da kovalamaktan vazgeçmiyordur.Bu nedenle aradki mesafe kısılmış ve hatta Apollon Defne’yi yakalamıştır. Artık Apollon’dan kaçamayacağını anlayan Defne ayakları ile toprağı kazar ve şu cümleleri dile getirir: “Ey toprak ana beni;beni ört,beni sakla,beni koru”. Bu sözleri üzerine Defne vücüdunda bir ağırlık hisseder. Defne artık odunlaşıyordur. Vücudunu gri kabukların kaplayıp,saçlarını da yapraklar kaplayan Defne’nin kolları da dallaşmıştır. Ayakları da kök salan Defne artık ağaç olmuştur. Apollon neler olduğunu bir türlü anlayamaz ve gördüğü manzara karşısında şok olmuştur. Bunun üzerine Defne’nin bu görüntüsünü görünce üzüntüden kahrolur ve mutsuzlaşır.Apollon Defne’nin ağaç olan görüntüsüne sarılmış ve bir müddet öyle kalıp kelimeler sarf etmiştir ancak Defne eski haline dönmez. İşte Harbiye Şelalesi’nin de Defne’nin göz yaşları olduğu rivayet edilir.
Harbiye Şelalesi’nin atmosferi bakımından güzel olmasının yanında bir efsanenin insanda yarattığı duygular herkesi başka tarafa götürür nitelikte. Bu nedenle sizde efsane hakkında bilgilenip daha sonra şelaleyi gezme fırsatını bulduğunuz zaman inanın ki her şeye daha farklı bakacaksınız.