İstanbul’u ayaklarının altına alan Kız Kulesi nefis boğaz manzarası ile ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. İstanbul Boğazı’nı tam anlamıyla görmek isterseniz doğru yerdesiniz diyebiliriz. Uğruna şiirler yazılan Kız Kulesi görenleri kendisine hayran bırakıyor. Hal böyle olunca Kız Kulesi hakkında merak edilenler bir hayli artıyor. Kız Kulesi efsaneleri nelerdir? Kız Kulesi ile ilgili bilgiler nasıldır ve Kız Kulesi’ne nasıl gidilir soruları insanların ilgini çekiyor. Bu sorulara cevap olacak nitelikteki yazımıza başlayalım.
Kız Kulesi Detayları?
Kız Kulesi kendisine hayran bırakan görüntüsü ile herkesi büyülüyor. İstanbul’un en uğrak noktaların olan ve yerli yabancı turistin dikkatini çeken beğenisini kazanan kule ziyaretçi akınına uğruyor. Peki Kız Kulesi nerededir? Kız Kulesi Salacak açıklarında küçük bir ada üzerine inşa edilmiştir. İstanbul’un en önemli sembollerinden biri haline gelen kuleye ilgi çok fazladır ve bu ilgi her geçen gün daha da artmaktadır.
Kız Kulesi’nin geçmişi 2500 yıl öncesine kadar dayanır ve İstanbul tarihine adeta eşlik etmiştir. İstanbul’da olan olayları yakından takip edebilen Kız Kulesi yaşı itibari ile buram buram tarih kokar. 2500 yıllık bir serüvenin başlaması Antik Çağ ile başlamaktadır. daha sonra Eski Yunan İmparatorluğu’ndan Bizans İmparatorluğuna kadar uzanan dönemi Osmanlı’ya kadar tarihin tüm dönemlerine tanıklık ederek günümüze kadar gelmiştir.
M.Ö 410’lu yıllarda inşa edilen kuleyi Atina kökenli Alkibiades adındaki komutan inşa etmiştir. O dönemde kulenin kullanım amacı boğazdan geçen gemilerin kontrolü ve vergi almak amacıyla kullanılıyormuş. İstanbul’un Roma’nın hakimiyetine geçtiği yıllarda Bizans İmparatoru kuleyi taşlarla çevreleyip daha da güçlendirmiş ve kuleyi savunma amacıyla kullanım için hazır hale getirmiştir. Kulenin tarihi bu kadar eskiye dayandığından kule çok fazla restore edilmiştir. Osmanlı zamanında ise kule tekrara restore edilmiş ve mehter takımın gösterileri kulede sergilenmiştir. Kule ile ilgili diğer bir önemli bilgi ise kulen alt katındaki temellerinin atılmasında Fatih Sultan Mehmet’in zamanında yapılmasıdır. Geçmiş tarihte bir çok kez bakım onarım gören kule günümüzde de 1998 yılında restore çalışmaların başlaması ile beraber 2000 yılında ziyaretçilerine açık hale gelmiştir.
Kız Kulesi’ne gitmek isteyenler Üsküdar ve Salacak hattı üzerinden yapılan tekne seferleri ile ulaşmanız mümkündür. Her gün açık olan kuleye 09:00 ile 19:00 arasında giriş yapabilirsiniz. Yılın her günü ziyaretçilerini bekleyen kulede restoran ve cafeler de açıktır. Ayrıca mükemmel bir akşam yemeği ya da boğaza karşı romantik bir gün geçirip yemeğinizi boğaz manzaralı yemeyi tercih edecekseniz de kulenin gece açık olan restoranlarından rezervasyon yaptırıp zamanı durdurabilirsiniz.
Kız Kulesi Efsaneleri?
Kız Kulesi’nin dilden dile dolanan ilki tane efsanesi vardır. Bunlardan biri Kız Kulesi Ve Galata arasındaki aşktır. Bu hikayeyi Galata Kulesi yazımızda anlatmıştık. Dilerseniz sayfamızı ziyaret edip bu hikayeye ulaşabilirsiniz. Biz gelelim Kız Kulesi’nin diğer efsanesine.
Bu hikeye Leandros ve sevgilisi Hero’nun hikayesidir. Leandros fırtınalı bir gecede kuleden bir ışık yandığını fark eder. Bu işaret sevgililerin arasında birbirlerinden haber alma işaretiridr. Bu nedenle Leandros kulede ışığın yandığını görünce sevgilisi Hero’nun kendisini çağırdığını zanneder ve denize atlar. Ancak bu gece o ışığı yakan kişi Hero değildir. Işığı sevgililerin gizlice buluştuğunu anlayan biri yakmıştır ve daha sonrasında Leandros denizde iken ışığı söndürür. Leondros bunun üzerine hiç bir şey göremez ve denizin derin dalgalarına gömülür. Bu durumun acısını sevgilisi Hero kaldıramaz ve Kız Kulesi’nden atlayarak intihar eder. Efsanenin sonun da ise aşıklar için kulenin bulunduğu yere bir fener yapılarak efsaneye hayat verilmiştir.
Diğer bir efsane olan Yılan Efsanesi. dönemin kehanetine göre kralın bir kızı vardır. Kral kızını çok sever ve 18 yaşına geldiğinde kızının bir yılan tarafından sokulup öleceği krala söylenir. Bunun üzerine kral çok sevdiği kızını korumak için denizin ortasında bir kule yaptır ve kızını da oraya yerleştir. Bunun üzerine kızının denizin ortasında yılan olamayacağında ölmeyeceğini düşünen kral bir gün kızına getirilen üzüm sepetinden çıkan yılanın prensesi sokarak ölmesinin ardından kızına demirden tabut yaptırır. Bu tabutu Ayasofya’nın kapısının üzerine yerleştirir. Yılanın prensesi öldürmesinin ardından hala rahat bırakmadığı söylentileri günümüze kadar gelmiştir. Tabutun üzerindeki iki tane delikte bu yüzden vardır şeklinde söylentiler mevcut.
Diğer bir efsane Battal Gazi efsanesi. Osmanlı Dönemi’ne ait bir hikayedir. Battal Gazi’nin askerlerini yanına alarak Kız Kulesi’ni bastığı ve oradaki hazineleri yağmalayıp bir Üsküdar Tekfuru’nun kızını kaçırır. Daha sonra İstanbul’u kuşatmak için gelen Battal Gazi kuşatmadan sonuç alamayınca Kız Kulesi’nin önüne karargahını kurup 7 sene orada yaşar. Battal Gazi’nin Üsküdar’da bu kadar uzun kalmasının sebebi sevdaya düştüğü kızdır denir. Üsküdar Tefekkur’u Battal Gazi’nin korkusu ile birlikte kızını alıp hazineler ile birlikte kuleye kapatır. Daha sonra Kız Kulesi’na kayıkla gelen Battal Gazi kızı ve hazinelerini alınca Üsküdar’da atına binip uzaklaşır. İşte o çok bilinen “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözü buradan gelir.
Kız Kulesi ismi de aslında buradan gelmiştir.Türkler Kız Kulesi’nin efsanelerine baktıklarında prenseslere olan incelik için bu ismi vermiştir.
