Salda Gölü son yıllarda popülerliğini giderek arttıran mekanlar arasında. Salda Gölü ile ilgili yapılan benzetmeler gölde yapılan çalışmalar ya da gölün bilim ile ilgili ilişkisi konusunda en çok merak edilenler arasında geliyor. Bu nedenle Salda Gölü hakkındaki bu konular arama motorlarında insanların en çok arama yaptıkları konular arasında yerini alıyor. Bizde bu konular ile ilgili detaylı bilgilendirmenin olduğu yazımızı sizlere ve bu sorularına ışık olsa diye yazdık. İşte o detaylar ve merak edilenler.
Salda Gölü Nerede?
Herkesin merak duyduğu ve arama motorlarında arattığı Salda Gölü’nün nerede olduğu konusu merak edilenler arasında. Akdeniz Bölgesi’nde yer alan bu göl Burdur şehrinin Yeşilova ilçesinde bulunmaktadır. İlçenin merkezine 4 km kadar bir mesafede olan göl Burdur’un kuzey batısında yer alır. Salda gölü hafif tuzlu olan tektonik bir göldür. Gölün çevresinde kayalıklardan oluşan araziler ve alüvyonal ovalar mevcuttur. Burdur merkeze 56 kilometre uzaklığındadır.
Salda Gölü Detayları?
Salda Gölü’nün yüz ölçümü yaklaşık olarak 45 kilometre karedir. Türkiye’nin en derin gölü olan Salda 184 metre derinliğindedir. Kıyısından küçük ovaların bulunduğu ve karaçam ve meşe ağaçlarının kaplandığı gölde kireç taşı yamaçları ile çevrilidir. Salda Gölü’nün çevresinde plajlar vardır ve gölün güney tarafında ise küçük tuzlu ve sulak alanlar bulunur. Salda gölünün etrafında çok az sayıda yerleşim alanı mevcuttur. Bu nedenle gölün kıyıları önemli turizm merkezi haline gelmiştir.
Salda Gölü yani namı diğer Türkiye’nin Maldivler’i. Türkiye’nin Maldivler’i olarak bilinen Salda Gölü, Türkiye’de en temiz, en derin ve en berrak suya sahiptir. Bunun içindir ki bu gölün tadını hiç bir göl ya da deniz vermez. Suyunun renginin güzelliği suyun temiz ve berraklığı ile birleşince gerçekten de çok güzel bir görüntü katar. Bunun yanında gölün suyunun çekilmesi nedeniyle yedi beyaz adanın gölün içinden görülmesi de göle ayrı bir güzellik katar.
Salda Gölü’nün bir diğer özelliklerinden biri de suyun içinde magnezyum, soda ve kirecin olmasından kaynaklanan doğal minerallerle cilt hastalıklarına iyi gelmesinden gelir. Bu doğal oluşum çoğu insanın ve özellikle kadınların sorunlarından olan sivilce problemlerine iyi geldiği de uzmanların araştırmaları sonucu ortaya çıkmıştır.
Gölün içerisinde 3 adet endemik türde balık yaşarken,gölün çevresinde tilki gibi bazı yabani hayvanlar bulunmaktadır. Gölün arka tarafındaki ormanda ise farklı hayvanların yaşadığı görülmüştür.
Salda Gölü bu nedenlerinden dolayı tercih edilenler arasında olurken son yıllarda daha da tercih edilmektedir. Salda Gölü’nün uluslararası öneme sahip olmasındaki nedenlerden biri de kış aylarında gölün bazı önemli hayvanlara ev sahipliği yapmasından gelir. Salda Gölü 18 çeşit bitkiyi bünyesinde barındırırken bu türlerden bazıları dünya açısından önemli türler arasındadır. Salda Gölü günübirlik turizm mekanı olarak çok fazla ilgi görmektedir.
1989 yılında SİT Alanı ilan edilmiş ama kısıtlı olmak şartı ile gölde yapılaşmaya izin verilmiştir. Alana Ait Sulak Koruma Bölgesi Sınırları belirlendikten sonra 2019 yılında imzalanmış ve resmi gazetede yayımlanmıştır. Ülkemizde maalesef daha öncelerde görülen ülkenin yeni problemi olmayan bu konu bazen çok can sıkmaktadır. Türkiye gerek coğrafi konumu ve gerekse jeopolitik konumu ve iklim açısından çoğu ülkenin imrenerek baktığı ülkeler arasındadır. Bu yüzden ülkemizin her bir köşesi cennet ve bu cennetin kıymetini bilmek ise bizlere düşmektedir. Salda Gölü gibi bir çok keşfedilen mekan hemen ticarethaneye dönüştürülmek için uğraşılıyor. Tabi ki ticaret ve turizm önemli ancak bunları yaparken mekanın tüm büyüsünü bozmanın hiç bir anlamı yok. Saklı kalan cennetlerden olan Salda Gölü’ne yakın tarihlerde giren iş makineleri ve çevreye inşa edilecek oteller, binalar, restoranlar halk tarafından büyük ses getirmiş ve tepki görmüştü. Bunun akabinde iş makineleri durduruldu ve bir müddet çalışmaya devam etmedi. Bu toplumun bir parçası olarak olarak her güzel yerin çevresinde binalar ve beton yığınları görmeye biz de karşı çıkmaktayız. Bazı güzellikler hep güzeldir ve doğal kalmalıdır. İşte bu konu üzerine Salda Gölü’nün kısıtlı yapılaşma kararındaki sınırı çizilmiştir.
Salda Gölü suyunun berraklığı ve rengi açısından eşsiz bir manzara oluşturmaktadır. Bunun yanında göl sosyo-kültürel anlamda da bir çok bitki ve hayvan türünü barındırdığı onlara üreme ve yaşam alanı konusunda ev sahipliği yaptığı için büyük önem taşır. Bölge sulak bir alanda olduğundan 61 familyadan 301 su ve kara bitkisi bulunmaktadır.
Gölün çevresine bulunan ormanlarda ise kızılçam,karaçam ve ardıç ağaçları bulunmaktadır.
Salda Gölü’nün jeolojik kimyasal alanı ve çeşitli endemik türleri barındırması nedeni ile Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı kriterini sağladığından Uluslararası Doğayı Koruma Birliği tarafından koruma altına alınıp Uluslararası ve Ulusal düzeyde önem arz eden bir alandır.
Salda Gölü’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan sık sık denetlemeler bulunur. Bölgenin korunması adına yapılan bu cezalarda çevre kirliliği konusunda kurallara uymayanlar ve kaçak yapı inşa edenler hakkında suç duyurusu başlayarak cezalandırılır. Gölde yapılmaya çalışan inşaat girişimleri ve doğal güzelliği bozacağı açısından buna tepki gösteren halk adına bölgede yapılacak mimari hareketler sık sık takip edilip denetleniyor.
Salda Gölü’nün Maldivler’e benzetilme nedeni ise gölün barındırdı magnezyum oranın fazlalığından kaynaklanmaktadır.
Salda Gölü hakkında sürekli araştırma yapan araştırmacılar Salda Gölü’nün diğer göllerden farkının beyaz kumsallarından kaynaklanmaktadır. Bu kumsalın rengi ekolojik yapıdan kumsalın hassas olmasından kaynaklanıyor. İnsanlar en çok bu alanları ziyaret ediyor. Bilimsel araştırmaların sonucunda ise bu yapıların ezildiği zaman özelliğini kaybetmesi ve tahribata uğraması sonucuna varılmıştır. İşte bu yüzden de 15 Ekim itibari ile “Beyaz Adalar” kısmında kesinlikle göle girmek, yüzmek ya da plajları kullanmak yasaklanmıştır. Bu projedeki ama Salda Gölünü’nün eşsiz güzelliğini deforme etmeden korumak ve uzun yıllar boyunca o şekilde kalmasını sağlamaktır.
Salda Gölü Ve Mars Arasındaki İlişki?
Bölgede yapılan çalışmaların sonucunda Mars gezegeninin yüzey özelliklerini taşıyan dünyadaki iki bölgeden birinin Salda Gölü olduğu belirlendi. Salda Gölü Mars ile magnezyum yüklü beyaz kayalar açısından benzerlik göstermektedir. 2000’li yıllarda yapılan araştırmalarda Mars’ın daha sıcak ve kalın bir gezegen olduğu tespit edildi. Bunun üzerine NASA bir zamanlar var oldukları ihtimalini göz önüne alarak araçlarını devasa göl olan Jezero’ya indirdi. Bu kuruyan krater gölünün ise Salda Gölü ile benzer özellikler taşıdığı düşünülüyor. Mineraller bakımından ve okyanusdaki mercan kayalar adına bir kaç benzerlik yakalayan bilim insanları Jezero kraterindeki benzer oluşumun kalıntılarına rastlamak gezegende geçmiş yaşam için büyük bir haber olacağını dile getiriyor.