Şanlıurfa ülkemizin adeta bir müze kabul edilebilecek olan illerinden birisidir. Burası tam da insanlığın ilk yerleştiği yerlerden birisi olan Fırat ve Dicle nehirlerinin deltasında kurulu bir şehirdir. Çok geniş ve verimli arazilerden oluşan bu şehir Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alır ve Suriye ile komşudur. Tam 12 bin yıl öncesine kadar uzanan bir geçmişe sahip. Bu yüzden pek çok medeniyetten izler taşır. Urfa ismini bu şehre şehrin ilk sakinleri olan Süryaniler vermiş. Aslında bu isim Eski Yunanca’da da var ve küçük ya da şehir anlamına geliyor. Daha sonra Urfa’nın aldığı isimlerden en bilineni de Edessa’dır. Edessa aynı zamanda sulak demektir. Urfa o zamanlar çok fazla akarsuyu olan verimli bir şehirdir. O yüzden bir diğer ismi de güzel çeşme demek olan Kaliruha’dır. Daha sonra bu isim kısaltılır ve Urfa’ya dönüşür. İsmin tarihi gelişimi bu şekildedir.

Balıklıgöl

Urfa denilince akla ilk Balıklıgöl gelir. Aslında Urfa üç büyük dinin de kutsal saydığı yerlerden. İbrahim Peygamber’in de burada ateşe atıldığı ve sonra ateşim Balıklıgöl’e dönüştüğü bilinen en eski söylentilerdendir. Birbirine bağı iki gölden oluşur ve hikâyesinden dolayı hem göl hem de içerisindeki balıklar kutsal kabul edilir.

Urfa Kalesi

İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığı söylenen tepenin ismi de Dambak Tepesi’dir. Rivayete göre bu kaledeki iki sütun ateşe mancınık olarak atılmış. Ayrıca kale yakınında bulunan iki mağarada zamanında İbrahim Peygamber’in kaldığı ve annesinin olduğu iddiasıyla kutsal kabul edilen yerler arasında. Urfa Kalesi’ne çıkarsanız şahane bir Urfa manzarası izlersiniz, aynı zamanda Balıklıgöl’ü de yukarından görebilirsiniz.

Eski Urfa

Urfa’nın eski merkezi olduğu bilinen ve hanlar çarşısı olarak adlandırılan çarşıyı mutlaka gezmelisiniz. Urfa tarihte her zaman önemli bir kültürel, dini ve ekonomik merkez olmuş. Bu çarşı da tarihi olarak bir çarşının içinde olduğunuzu hissettiriyor. Gümrük Hanı olarak adlandırılan handa 70in üzerinde dükkân ve mağaza var. Ayrıca yemek yemek ya da bir şeyler içmek için pek çok restoran ve kafede eski çarşıda yer alıyor. Kısacası asıl Urfa’yı ve yöresel özelliklerini hissetmek isterseniz mutlaka eski çarşıyı gezmelisiniz. Bu büyük çarşıdan başka Balıklıgöl etrafında Sipahi Han bulunur. Eğer el emeği ile işlenmiş halı, kilim ya da deri ürünler görmek ve satın almak isterseniz bu çarşıyı da gezmelisiniz. Bedesten ise Urfa’nın ve Türkiye’nin bilinen en eski ticaret merkezlerinden birisidir.

Ulucami

Hemen her şehrimizde bir Ulucami yer alır. Ama Urfa’daki cami çok daha farklıdır. Aslında ilk olarak Şamanlara ait bir tapınak, daha sonra kilise, daha sonra cami daha sonra ise saat kulesi olarak inşa edilmiş. Caminin inşasında kırmızı taşlar kullanılmış ve bir diğer ismi Kızıl Kilise. Bu camide hemen her dönemden izler bulabilirsiniz. Sonuç olarak Urfa’nın en eski ve en ilginç yapılarından birisidir. Kent merkezinde yer alan Selahaddin’i Eyyubi Camisi de Urfa’nın en güzel ve en eski yapılarından birisi. Urfa’da yer alan dini ve tarihi yerlerden bir diğeri ise zamanında Eyüp Peygamber’in hastalığını ve çilesini burada çektiğine inanılan Eyüp Sultan mağarası. Bu mağara şu an türbeye dönüşmüş ve ziyaretçilerini ağırlıyor.

Göbeklitepe

Urfa’nın en önemli yerlerinden birisi Göbeklitepe’dir. Burası ile ilgili araştırmalar Göbeklitepe’nin dünyanın en eski yerleşim yer olduğunu gösteriyor. Kalıntılar arasında tapınaklar var ve bu durum insanların yerleşik hayata geçmeden tapınak ve ibadethaneler inşa ettiğini gösteriyor. Birecik Barajı’nın suları altında kalan halfeti ise Urfa’da göl üzerinde tekne turu yapılabilen ve siyah gül yetiştirilen tek yerdir.

Şanlıurfa’ya hem karayolu hem de havayolu ile ulaşabilirsiniz. Kalacak hem çok lüks ve şık hem de daha uygun oteller bulabilirsiniz. Urfa bilindiği gibi yemekleri de ünlü ve kebaplarını seveceğiniz kesin. Gece hayatı olmasa da Urfa’nın meşhur sıra gecelerinde yer ayırtabilir ve yöresel sanatçıları dinleyip yemek yiyebilirsiniz.