İran sınırında yer alan Van ili Türkiye’nin en güzel yerlerinden birisidir. Van Gölü etrafında kurulmuş olan bu şehir zamanında Urartu medeniyetinin başkentliğini yaptı. Yedi bin yıllık bir tarihe sahip olan bu kentin isminin nereden geldiği tartışmalı. Bir kısım araştırmacılara göre şehrin ismi Van Kalesi’ndeki bir mabetten geliyor. Ama diğer bir görüş bu ismin Ermenice Biana kelimesinden geldiği yönünde. Zamanında pek çok medeniyet için önemli olan bu şehirde gezilip görülebilecek olan çok yer var. Ama şehre damgasını vuran medeniyetler özellikle Urartu medeniyeti ve Ermenilerdir. Van’da bulunan eski yapılar bu iki kültürün izlerini taşır.

Van Kalesi

Van’da gezilecek yerler denince akla gelen ilk yerlerden birisi şehir merkezine çok yakın olan Van Kalesi’dir. Sarp bir dağlık alan üzerinde kurulan bu kale eski görünümünü büyük oranda korur. Aslında bu kale Urartuların başkenti olan Tuşpa ismini aldı. Şimdi ise Van Kalesi olarak adlandırılıyor. Eğer burayı gezerseniz yakınlarında bulunan Van Evi ve Van Kedi Evi’ni de mutlaka görmelisiniz. Van’da bulunan ve eski özelliklerini koruyan bir diğer tarihi yapı ise Gürpınar ilçesindeki Hoşap Kalesi’dir. Halen kapıları bile ayakta olan bu kale büyük oranda ayakta kalmıştır ve çok sayıda ziyaretçi çekmiştir.

Akdamar Adası ve Kilisesi

Gevaş otobüsleriyle ulaşabileceğiniz adaya teknelerle gelebilirsiniz. Adada bulunan Akdamar Kilisesi büyük bir haç biçiminde inşa edilmiş. Mimari özellikleri açısından kilisenin Ortaçağ Ermeni mimarisi özellikleri taşıdığı kabul edilir. 10. yüzyılda inşa edilmiş olan bu kilise 1951 senesinde yanlış bir politik kararla yıkılmak üzere iken yazar Yaşar Kemal tarafından bu yıkım engellenir. Rölyefleri, figürleri ve kabartmaları ve kırmızı andezit taşından inşa edilmiş duvarları ile kilise halen en göz alıcı tarihi eserlerden birisidir. Bu kilisenin en dikkat çekici özelliklerinden birisi duvarlarında yer alan taş işlemelerdir. Bu işlemeler arasında İncil’den, Tevrat’tan ve Van Gölü Canavarı gibi pek çok efsaneden izler görülebilir. Kilisenin duvarlarında yer alan ve büyük oranda korunmuş olan İsa figürü de kilisenin değerini arttırır.

Muradiye Şelalesi ve İnci Kefali

Muradiye Şelalesi Van’da mutlaka görülmesi gereken doğal güzellikler arasındadır. Bu şelale Nisan ve Temmuz ayları arasında inci kefallerinin geçit yeridir. İnci kefali Van’a özgü bir balık türü ve Van’da mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında.

Van Kahvaltısı

Van deyince akla gelen şeylerden birisi de otlu peynirdir. Özellikle senenin bazı dönemlerinden üretilen bu peynir Van’a özgü farklı otlarla yapılır. Yöreye gelenler mutlaka bir Van kahvaltısı denemelidir. Bununla birlikte Bitlis yemeği olsa da büryan Van’da eski çarşı civarında tadabileceğiniz lezzetler arasında. Öte yandan keledoş adlı yemek de Van’ın yöresel lezzetleri arasındadır.

Gezilecek Diğer Yerler

Van’a gelmişken görmeden gitmemeniz gereken yerlerden birisi de İshakpaşa Sarayı’dır. Bu saray hem mimari yapısı hem de tarihte ilk defa kurulan kalorifer tesisatı ile ünlüdür. Tatvan’da bulunan Nemrut krater Gölü de Van’da en güzel manzaraya sahip olan yerlerden birisidir. Ahlat’ta yer alan Selçuklu Mezarları, Yedikiliseler, Travertenler de Van’ın tarihi ve doğal güzellikleri arasındadır. Hatta Van’da Kapadokya’yı andıran Vanadokya adlı bir bölge de bulunur. Van’da Türkiye’de örneğini gördüğümüz pek çok doğal güzelliğin küçük örnekleri le birlikte Süphan Dağı ve Van Gölü’nün şahane manzaralarını da bir arada görebilirsiniz. Süphan Dağı ve Van Gölü’nün ve de Nemrut krater gölünün manzarası kış aylarında yağan karla birlikte çok daha güzelleşir.

Van’da Kalınacak Yerler

Van aslında özellikle İranlıların ziyaret ettiği turistik bir şehirdir. Bu yüzden pek çok otel bulabilirsiniz. Van Gölü çevresinde kalabileceğiniz güzel manzaralı otellerin mutfakları da sizi mutlu edecektir. Gidilecek yerlerin çoğunun yakın olduğu bu şehirde ulaşım rahattır.